Tutukluluk Süresi CMK da Nasıl ve Ne Kadar Belirtilmiştir

A+
A-

Tutuklamanın bir ceza olmadığı ve bir tedbir olduğunu öncelikle belirtmek istiyoruz. Bu nedenle tutuklamanın peşin olarak verilen bir ceza olarak düşünülmemesi gerekmektedir. Şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilmesi için kuvvetli bir şüphenin olması tek başına yeterli değildir. Tutuklama kararı verilebilmesi için, şüphelinin veya sanığın kaçma şüphesinin bulunması, delilleri karartacağına ilişkin somut delillerin bulunması, tutuklamanın suç ile orantılı olması gerekmektedir.

tutukluluk süresi

tutukluluk suresi cmk da nasil ve ne kadar belirtilmistir

Tutuklamanın ne olduğu, tutuklama süresinin ne kadar olacağı, tutuklamaya itirazın nasıl yapılacağı gibi tutuklu ve yakınlarının merak ettikleri genel konulara bu yazımızda değinerek, tutukluluk süresinin CMK da nasıl belirtilmiş olduğu hakkında detaylı bilgi vermeye çalışacağız.

Tutukluluk Nedir, Tutuklu Kime Denir

Tutukluluk Nedir, Tutuklu kime denir sorularına yanıt olarak; Sınırları kanunla belirlenen belli bir suçu işlediği iddia edilen şüpheli veya sanığın, belli bir süre için tedbir amacıyla ceza infaz kurumunda bulundurulması halini tutukluluk olarak ifade edebiliriz. Bununla birlikte tutuklu olan kişiyi de yine aynı şekilde, sınırları kanunla belirlenen belli bir suçu işlediği iddia edilen ve bu nedenle tedbir amacıyla ceza infaz kurumunda veya tutukevinde bulunan kişi olarak tanımlayabiliriz.

Tutuklu Şüpheli veya Sanıkların Yargılamaları Nasıl Yapılır

Tutuklu sanıkların yargılamasının yapılmasını anlaşılır olabilmesi amacıyla iki şekilde değerlendirmenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Bunlardan birincisi, soruşturma aşamasında tutuklu bulunan şüphelilerin yargılamasının nasıl yapılacağıdır. Soruşturma aşamasında tutuklanan ve henüz davası açılmamış olan tutukluların yargılamaları, ilgili Cumhuriyet Savcılığınca 30’ar günlük periyotlar halinde Sulh Ceza Hakimliğine yaptırılır. Yani, en son yapılan tutukluluğun değerlendirilmesi süresinin üzerinden en fazla 30 günlük sürenin geçmiş olması gerekmektedir. Bu süreler içerisinde yapılan inceleme sonucunda ilgili Sulh Ceza Hakimliği tutuklunun tahliyesine veya tutukluluk halinin devamına karar verebilir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  Etkili Savunma Nasıl Yapılır Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

İkinci olarak kovuşturma aşamasında yani davanın görüldüğü asıl mahkemesi tarafından yapılan yargılamadır. Tutuklu sanıklar hakkında mahkemesinde yapılacak olan yargılamada pozitif ayrımcılık yapılarak normal dava dosyalarından ayrı olarak tutuklu dosyanın duruşma günü 30 günlük süreleri geçmeyecek şekilde ertelenebilir. Ancak zorunlu bir neden olması ve bununda açıkça belirtilmesi halinde 30 günlük süreden duruşma günü bırakılabilir. Böyle bir durumda bile tutuklu bulunan sanıkların tutukluluk durumları 30 günlük süreler içerisinde yine ilgili mahkemesince ele alınarak değerlendirilip, tutuklunun tahliyesine veya tutukluluk halinin devamına ilişkin bir karar verilir. Son zamanlarda özellikle Ağır Ceza Mahkemelerinde açılan terör suçlarına ilişkin davaların yoğunluğunun fazla olması bir günde ancak birkaç dava dosyasının duruşmasının ancak yapılabilmesi, dava dosyalarındaki sanıkların genelinin tutuklu olması nedeniyle, tutuklu dava dosyalarının duruşmaları 3-4 ay gibi uzun bir sürede ertelenebilmektedir.

Tutukluluk Süresi CMK da Nasıl Belirtilmiştir

Tutukluluk süresi CMK da nasıl belirtilmiştir, tutukluluk süresi en fazla ne kadar olabilir gibi sorular tutuklu ve tutuklu yakınlarının en fazla merak ettikleri ve cevap aradıkları soruların başında gelmektedir. Haliyle tutukluların dışarıda bulunan yakınlarını merak etmesi ve onlar hakkında endişelenmesi, bununla birlikte tutuklu yakınlarının da cezaevinde bulunan tutuklu yakınları hakkında endişelenmesinden daha doğal bir şey söz konusu olamaz.

Ceza Mahkemesi Kanununun (CMK) 100 ve devam maddelerinde tutuklamaya ilişkin yasal düzenleme yapılmış, bu düzenlemeler içerisinde tutukluluk süresinin en fazla ne kadar olacağına da yer verilmiştir.

Tutukluluk sürelerinin alt sınırı ile ilgili kesin bir şey söylemek doğru olmayacaktır, çünkü tutuklamanın devamına ilişkin şartların ortadan kalkması halinde soruşturma aşamasında ilgili C.Savcılığı ve Sulh Ceza Hakimliği, kovuşturma aşamasında davanın görüldüğü ilgili mahkeme tutuklunun tahliyesine karar verilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. Maddesinde tutukluluk süresinin makul süreyi aşmaması gerektiği açıkça ifade edilmiştir.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR  İdari Dava Çeşitleri Nelerdir

Tutuklu için uygulanacak en fazla tutukluluk süresi kanun koyucu tarafından sınırlandırılmıştır. Bu şekilde tutuklu hakkında yapılacak olan yargılamanın daha hızlı sonuçlandırılmasını sağlamak, tutukluk nedeniyle ileride yaşanabilecek hak kayıplarının önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Tutukluluk süresi CMK da Ağır Ceza Mahkemesindeki suçlar ve Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında olmayan suçlar olarak iki şekilde değerlendirilerek ele alınmıştır. Buna göre;

Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında olmayan suçlar (Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen suçlar) için tutukluluk süresi 1 yıldır ve bu süre zorunlu nedenler açıkça belirtilmek suretiyle en fazla 6 ay daha uzatılabilir.

Ağır Ceza Mahkemesi kapsamında olan suçlarda ise tutukluluk süresi 2 yıldır, bu süre zorunlu nedenler açıkça gösterilmek suretiyle en fazla 3 yıl daha uzatılabilir, yani Ağır Ceza Mahkemesinde toplamda zorunlu haller dahil verilebilecek en fazla tutukluluk süresi 5 yıldır.

Tutuklama Kararına İtiraz Nasıl Yapılır

Tutuklama kararına yapılacak olan itirazları da iki şekilde değerlendirmenin faydalı olacağı kanaatindeyiz.

Tutuklamaya itiraz soruşturma aşamasında verilmişse, itiraz tutuklama kararını veren Sulh Ceza Hakimliğine bir dilekçe ile veya zabıt katibine yada tutuklu bulunulan ceza infaz kurumu, tutukevi müdürlüğüne yapılacak olan bir beyanla yapılmalıdır.

Kovuşturma aşamasında tutuklamaya itiraz davanın görüldüğü ilgili mahkemeye hitaben yazılmış bir dilekçe veya zabıt katibine yada tutuklunun bulunduğu ceza infaz kurumu veya tutukevi müdürlüğüne yapacağı beyanla tutuklama kararına itiraz edebilir.

Tutuklama kararına tutuklunun kendisi ve müdafii itiraz edebileceği gibi, şüpheli veya sanığın eşi de tutuklama kararına itiraz edebilir. Tutuklama kararına yapılacak olan itirazın süresinde olması gerekmektedir. Tutuklama kararının tebliğinden veya tefhiminden (öğrenilmesinden) sonra 7 gün içerisinde itirazın yapılması gerekmektedir.

cmuk tutukluluk süresi ne kadardır

ceza muhakemesi kanununda tutukluluk suresi ne kadardir

Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçesi Örneği

Tutuklamaya itirazın nasıl yapılması gerekir, tutuklamaya itiraz dilekçesinin nasıl yazılmalıdır gibi konularda daha önce sitemizde yazmış olduğumuz makalelerimizle okurlarımıza bilgi vermeye çalışmıştık, bu yazılarımızı okuyarak bu konularda daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Yine sitemizde bulunun tutuklamaya itiraz dilekçe örneklerinden faydalanarak talebinize uygun şekilde düzenleme yapabilirsiniz.

Tutuklama kararına itiraz dilekçe örneğine ve Tutukluluğun Devamına İtiraz Dilekçe Örneğine buradan ulaşabilirsiniz.



ZİYARETÇİ YORUMLARI - 7 YORUM
  1. Nur hayat dedi ki:

    Yazıyor ki adli para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bi suçtan dolayı sonra aşağıda hüküm yukarıda açıklanan nedenlerle 7 ay 15 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına fakat eşim basit yaralama suçu işlemeden hemen önce gelmişti bu kağıtlı kağıtla birlikte kasten yaralama suçu işlediği kağıt birlikte geldi Yani daha karar verilmedi hocam ya korkuyorum sizce ne olur lütfen beni aydınlatın

    1. Mehmet Zeki Tunçtürk dedi ki:

      Nur hayat hanım, daha önce de belirttiğimiz gibi HAGB kararı ile 5 yıl süre ile denetime tabi tutulan birinin kasıtlı bir suç işlememesi gerekmektedir. 5 yıl içerisinde kasıtlı bir suç işlemesi halinde hakkında verilen hüküm açıklanır. bu hükümlü hakkında diğer hükümlülerde olduğu gibi infaz hükümleri ve denetimli serbestlik uygulanır.

  2. Nur hayat dedi ki:

    Cmk nın 231/8 maddesi uyarınca beş yıl denetimli serbestlik ve cmk nın 231/11 maddesi uyarınca denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi halinde mahkemenin hükmü açıklayacağı diyor

  3. Ahmet kaya dedi ki:

    İyi çalışmalar dilerim.
    Kız arkadaşım trabzon e tipi cezaevinde 19 şubat sabahı evden iki polis eşliğinde alındı ayni gün trabzona gönderildi ve tutuklandı. 3.5 yıl önce ayrıldığı eşi evlilikleri devam ederken kredi kartlarını ve hesaplarını kullanmış. İnternet üzerinden birileri dolandırılmış hesaplar kartlar eşinin üzerine olduğu için birinci derece şüpheli görünüyor. Fakat eski eşi evlilikleri müddetince karımın birseyden haberi ve bilgisi yok diye ifade vermis olsada savci ikisininde tutuklanmasına karar vererek mahkemeye sevk ediyor. Hakimde bilişim suclari kapsamina sokarak ifadelerine basvurmadan savcının tutuklama kararini onadiktan sonra cmk dan gelen avukat bu ifadeyle siz hanımefendi burada kalmazsiniz iki müşterek kız çocuğunuz var ve velayeti sizde ayrica kamuda işçi statüsünde çalışıyorsunuz ve zaten eski eşiniz sizin olayla ilgili olmadığınızı acikca beyan etmiştir. Diyerek itiraz dilekçesinde oluşturarak eger yeterli bilgiye mahkeme haiz degilse bir üst mahkemeye sevkine ibaresi ile didurumlari vermiş olmamiza rağmen neredeyse 1 ay olucak konuyla ilgili bir gelişme sözkonusu değil. Bir diğer avukat da bizden 20 bin tl karşılığı davayı üstleneceğini söyledi fakat bizim o kadar paramız yok. Lutfen bu tutukluluk suresinin ve mahkeme gününün nasil belirlendigini bu sürenin nasil geliştiği hakkinda yada yapmamız gereken sizin gördüğünüz bizimse göremediğimiz durumlar icin bilgi akışı saglarsaniz sevinirim. Şimdiden teşekkürler.

    1. Hikmet Ilgaz dedi ki:

      Merhaba Ahmet Bey,
      Öncelikle kişilerin tutukluluk süreleri 30 gün olup, her 30 günde bir tutuklu kişilerin tutukluluk durumları gözden geçirilerek “Devamına” ya da “Kişinin Tahliyesine” karar verilmektedir. Bu kararlar da kişinin avukatına ya da yakınlarına tebliğ edilerek bilgilendirme sağlanabilir. Bunun dışında tutukluluk durumuna itiraz edilmesi durumunda; Savcılık makamı tarafından dosya ilgili Sulh Ceza Hakimliğine gönderilir. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklu kişinin itirazı değerlendirilir ve buna göre bir karar bağlanır. Kişinin kendisi cezaevinden bir itiraz dilekçesi hazırlayarak, Cezaevi Müdürlüğü kanalıyla da itiraz edebilir. İlla ki avukatın itiraz etmesine gerek yoktur. Ancak hukuki anlamda çok teknik bilgi gerektiren konularda alanında uzman bir avukattan yardım alınmasında yarar vardır diyebiliriz.
      Şu noktayı da hatırlatmakta yarar görüyoruz. Eğer tarafınızca / avukatınızca tutuklamaya itiraz edildiyse; bu itiraza ilişkin çıkacak kararın da taraflara tebliğ edilmesi gerekir. Bu tebligat avukatınıza ya da direkt olarak tutuklu kişiye yapılabilir.
      Zaten eğer itiraz kabul edilse idi; kişi anında serbest bırakılırdı. Yani tahliye işlemi aynı gün yapılırdı. Ertesi güne kalması gibi bir durum dahi söz konusu olamaz.

      İtiraz sebepleriniz ile ilgili olarak da son bir yorum yapacak olursak; her ne kadar beyanlar bayanın suçsuz olduğuna dair olsa da; dosyada sizin bilmediğiniz ekstra bir delil olabilir. Aynı şekilde olmayabilir de. Dosya muhteviyatı hakkında bilgi sahibi olmadığımız için net bir yorum yapmak doğru olmayacaktır. Dosya muhteviyatına göre tekrar itiraz edilebilir. İtiraz ederken, suçsuzluğunun yanı sıra, kişinin sosyal durumu, çocukların bakımı, vs gibi hususlar da öne sürülebilir. En azından yurt dışı çıkış yasağı ve adli kontrol kararı verilmesi talep edilebilir.

      Sorunlarınızı çözebilmeniz dileğiyle.

  4. Ufuk dedi ki:

    Merhaba iyi çalışmalar kolay gelsin. Bundan 5 sene önce bir vatandaşla facebook üzerinden tartıştık. Şahitlerim doğrultusunda bu vatandaş fake hesaplarla bana bir çok iftira ve hakarette bulundu fakat ben çok üstünde durmadım. Daha sonra 2017 Şubat ayından itibaren defalarca polis karakollarında veya savcılık nezdinde ifade verdim. Vatandaş fake hesaplarla benim sayfamı kopyalayarak sözde Cumhurbaşkanına hakaret, terörü ve darbeyi övme gibi bir çok kez ifade vermeme sebep oldu. Ben facebook sayfamdan bu kişinin sayfamı kopyalayarak savcılığa verdiğini söyleyince bu defa da kendi kişisel olarak bana hakaret, tehdit ve iftira suçuyla dava açmış. Defalarca karakollarda ve savcılıkta ihbarı yapan kişi yüzüme okunmasına rağmen ilk olarak benim ihabarcının kendi olduğunu yazdığım için savcılığa ben asla böyle bir şey yapmadım bana iftira atıyor deyip iftira davası açmış daha sonra bir başka kez benim için bana sürekli facebookta lan diye hitap ediyor benim kişisel haklarıma tecavüz ediyor deyip hakaret davası açmış, bir başka gün bana jartiyerli dedi arkadaşlarımın yüzüne bakamıyorum onurum kırıldı deyip bir başka hakaret davası açmış. Ve bu kişi geçtiğimiz sene ağustos ayında cumhurbaşkanına hakaret ve başkasının kredi kartını usulsüz kullanmak sebebi 7 sene hapis cezası almış. Tam ortalık duruldu dedim bu kez de cimer üzerinden iş yerimi ruhsatsız işlettiğimi, iş yerimde yasaklı ırk köpekler barındırdığımı iddia ederek bir de buradan vurmaya çalıştı. Ve kendisine de bir facebook sayfası kurarak burada dava açtığı kişilerin isimlerini ifşa etmiş. Bütün davaları da Mersin den açmış benim evimde felçli yaşlı ve sakat köpeklerim var 2 davaya katılamadım ve mazeret dilekçesi doldurup kalemliğe verdim. Bundan 3 ay önce de mahkeme tarafından gezi döneminde 2013 yılında Tayyip bey için yalancı kelimesi kullandığım için 14 sene 4 ay hapis cezası aldım. İşin işginç hanı hiç bir şekilde Binali Yıldırım ve Ahmet Davutoğlu hakkında en ufak bir cümle kullanmadığım halde sadece 1 kez akp li lerin ağlayan yüzlerinin fotoğrafını paylaştığım için 3er kez 4 sene 10 ay toplamda 14 sene 4 ay hapis cezası aldım. Ben bu yaşıma kadar Hayatım boyunca hiç bir sabıkam yok hiç kimseye, vatanıma, polise, askere, hiç bir vatandaşa, cumhurbaşkanına sayfamdan küfür etmedim buna rağmen hakim bana sana en üst sınırdan ceza veriyorum dedi anında istinaf mahkemesine itirazımı yaptım. Bugün insanlar cinayet işliyor, tecavüz ediyor, iş yerleri, evler basarak insanları darp ediyorlar askere polise kurşun sıkan teröristler pişmanlık yasasından faydalanıyorken hakime hanım yüzüme burnun sürtsün en üst sınırdan ceza veriyorum sen cumhurbaşkanına yalancı diyemezsin dedi. Şimdi bugün e devlete davam düşmüş atama bekleniyor diye bildiri geldi. Gerçekten bu cezayı alır mıyım yoksa 5 yıl boyunca suç işlemezsem erteleme hakkım olur mu

    1. Mehmet Zeki Tunçtürk dedi ki:

      Merhaba Ufuk bey,
      Hakkınızda HAGB kararının uygulanabilmesi için verilen cezanın 2 yılı geçmemesi gerekmektedir, ayrıca böyle bir durumda gerekçeli kararda HAGB kararı verildiği ve 5 yıl süreyle denetim uygulandığı açıkça belirtilir. Hakkınızda verilen cezalar onanırsa kesinleştirilir ve hapis cezası yatmak zorunda kalırsınız. BU KONUDA DAHA AYRINTILI BİLGİ EDENMİK VE DAVA DOSYALARINIZI TAKİP ETTİRMEK İÇİN BİR AVUKATA BAŞVURMANIZI TAVSİYE EDERİZ.


Önceki yazıyı okuyun:
Tutukluluk Süresi Cezadan Düşer mi (Mahsup İşlemi)

Tutuklama kanun koyucu tarafından bir tedbir olarak öngörülmüştür, tutukluluğun ne kadar olacağı, hangi suçlardan dolayı tutuklama kararı verileceği, tutuklama kararı...

Kapat
Sitemizde paylaşılan dilekçe örneği ve diğer bilgiler tamamen bilgilendirme amacıyla paylaşılmış olup, izinsiz ve kaynak gösterilmeksizin başka bir yerde yayımlanması yasaktır. - Aralık 2016